Bu dünyadan göçenler sıfatıyla varolmaya gelmiş kul şu dünyaya. Atomlardan meydana gelen vücuduyla birlikte bitirmiş kısa süren hayatını. Kimi zaman nefsine, kimi zaman nefesine yenik düşerken düşünmüş her daim semadaki resmini.
Göçün çeşitli yolları olmuş sol göğsünde “canını” taşırken. Bazen topluca bir afetle göçer olmuş, bazen bir anomi sonucu gerçekleştirdiği bir küçücük bıçak kesiğiyle. Gün gelmiş göç yollarını beğenmeyen bir canavara dönüşmüş; kendisiyle birlikte almış götürmüş peşi sıra anasını, babasını, bacısını, karısını, birçok bazısını da.
Ezeli de olmamış, ebedi de şu içine düştüğü evren misali. Binbir kaos içinde yaşarken elindeki düzeni kaybetmemeye çabalamış. Yaşla dolan kalbini kuru toprağa gömerken ardından ağlayanları görebilmek için göğe kadar yükselmiş göçmen evladı. Ahir ömründe hiç görmediği yüzleri kabri başında görünce şaşırıp kalırken bedeniyle vedalaşmayı unutmuş gariban gece korkusu!...
Buşra Demircioğlu
Göçün çeşitli yolları olmuş sol göğsünde “canını” taşırken. Bazen topluca bir afetle göçer olmuş, bazen bir anomi sonucu gerçekleştirdiği bir küçücük bıçak kesiğiyle. Gün gelmiş göç yollarını beğenmeyen bir canavara dönüşmüş; kendisiyle birlikte almış götürmüş peşi sıra anasını, babasını, bacısını, karısını, birçok bazısını da.
Ezeli de olmamış, ebedi de şu içine düştüğü evren misali. Binbir kaos içinde yaşarken elindeki düzeni kaybetmemeye çabalamış. Yaşla dolan kalbini kuru toprağa gömerken ardından ağlayanları görebilmek için göğe kadar yükselmiş göçmen evladı. Ahir ömründe hiç görmediği yüzleri kabri başında görünce şaşırıp kalırken bedeniyle vedalaşmayı unutmuş gariban gece korkusu!...
Buşra Demircioğlu