Bolt-on mu neck-thru mu tercih edersiniz.

[&_MuRDocK_&]

Sizce Hangisi daha çok tercih edilip kullanılıyor.İkisi arasındaki tek fark sustain mi.

[monitör]

tercih sana kalmış. evet sustain fazladır paran varsa neck-thru

[Dönence_]

Önce gitar seçilmeli, araştırılmalı; bolt on, neck thru, set neck sonra bakılmalı diye düşünüyorum. Örneğin ille de bolt on sap gitar almak isteyen biri set neck olan Gibson Les Paul'leri kafadan eleyecek mi? Ya da ille bolt on sap isteyen biri; neck thru sap, kaliteli bir gitarı çok daha az kaliteli olup bolt on sap olan bir gitarı mı tercih etmeli...

[ynx]

Hiçbirşey farketmiyor.

Neck thru son derece saçma bir olay. Gitarın en rezonatif bölgesini 3 parçaya ayırmak delilik bence.
Ömür açısından şöyle bir ornek vereyim. Burada hem 1959'dan kalma Gibson hem de 1963 yapımı fender 3 sunburst var. Biri set-neck, diğeri de bolt-on. İkisi de sapasağlam olduğuna göre?

[yutup123458]

Başlığı doğru dizine taşıdım.

Öncelikle, bunların ne olduğu ve getirileri-götürüleri forumumuzda yazıyor diye biliyorum. Onları okuyup, kendinizce yorumladıktan sonra tercihi kendiniz yapınız. Sonuç olarak tercih sizin ve en son kararı siz vereceksiniz. Buradan öğreneceğiniz şeyler tercihiniz değil, bu bağlantı şekillerinin neler olduğu olmalıdır bence.

Yinede sıfırdan başlayıp bu bağlantı türlerini özetleyerek anlatayım, bizim neyi tercih edeceğimizi boşverin, hangisini seçeceğinize siz karar verin .


Neck-thru : Sap ağacının gövde boyuncada devam etmesidir, gövdeyi tam ortadan ikiye böler. Kanat olarak tabir edilne 2 gövde parçasının bu sap uzantısı ağaca yapıştırılması ile oluşur.


Bu bağlantı şekli için "yekpare" deniliyor. Ama bu son derece yanlış. Çünkü yekpare bir gitar olmuyor elinizdeki. Yekpare "tek parça" demektir. Ve elinizdeki gitar eğer neck thuru ise, en az 3 parçadır. Birde sap ağaçlarınında 3-5 parçadan olduğu modelleri düşünürsek (ki genelde öyledir) elinizdeki gitar en az ortalama 5 parça olmuş oluyor, hani bunun yekpareliği =)

Başka bir forumda yazdığım mesajı buraya alıntı yapıyorum yekpare kelimesini açıklamak için;

Dünyada sapı ve gövdesi tek bir ağaçtan oluşan gitarları, bildiğim kadarı ile fabrikasyon olarak üreten tek firma Parker. Modeli ise Parker Fly Mojo. Bu şekilde üretilmiş fabrikasyon başka bir gitarı ne duydum ne gördüm, varsada bilmiyorum.


Fly Mojo tarzında bir gitarın yapılışına dair videolar için Bakınız

İşte yekpare demek budur, yoksa neck thru yekpare falan değildir.

Getirileri götürüleri nedir bu bağlantı türünün?

Beni neck thru gitar sahibi yapan ve koyu bir neck thru fanı yapan en önemli getirisi, dip perdelere ulaşmanın, hele hele 24 perdeli klavyelerde, inanılmaz rahat olması. Sap-gövde birleşim yerinin çok fazla kalın olmaması ve shred tarzı çalarken çok çok büyük kolaylıklar sağlaması.

Hatta şöyleki (bunu hep yazarım), ilk neck thru gitarımı aldığımda, 24. perdeye ulaşmak için parmağımı uzattığımda, sap manyetiğinin üzerine ulaştığımı görmüştüm. İşte buradan anlayabilirsiniz ne kadar rahat bir kullanım sağladıklarını. Tabi bu olay aslında gitarın ergonomisi ilede alakalı.

İkinci bir getirisi ise, sustain kattığı yönünde. Valla ne yalan söyliyim, 2.5 3 yıl öncesine kadar bende laf etmiyor, ettirmiyordum ama, artık öyle düşünmüyorum. Muhakkak bir artış sağlıyor, katkısı var tabi, ama sırf sustain düşünülüpde neck thru alıyorsanız almayın. Hep söylerlerdi, "iyi yapılmış ve monte edilmiş bir bolt-on ile neck thru gitarın sustani yakalanabilir" diye. Gerçekten böyleymiş doğru. Kaliteli bir işçiliği ve malzemesi, donanımı olan bolt-on, neck thru bir gitarı çokda aratmayabilir sustain konusunda. Bunu bire bir görüp test ettikten sonra, artık bende böyle düşünüyorum.

Bunun dışındaki konular, kişisele kaçan ve oldukça farklı değerlendirilen konular aslında. Örneğin moderatörümüz ynx gibi düşünende var, tam tersini düşünende var.

Birde şu durum var, manyetiklerin ve köprünün gövde değil, sap ağacının üzerine konumlandırılmış olması. Burada büyük çelişkiler oluyor. Daha doğrusu çelişki demeyelimde, tartışma diyelim.

"Gövde ağacının değil, sap ağacının tonunu alıyor manyetikler, kanatların tona etki oranı çok düşüyor" diyende var, "kanat ağacının titreşimi ve karakteri ne olursa olsun tona etki eder, bu yüzden manyetik ve köprünün hangi ağaçta olduğu problem değil" diyende var

Steve Vai'nin "köprünün ve manyetiklerin üzerine elinizi koyun, avucunuzun içinde kalan bölüm sizin tonunuzu oluşturan bölümdür" diye bir sözü var. Bu sözü iki türlü yorumluyorlar. Bazıları bu sözden sadece manyetik ve köprüyü baz alıyor, diğerleri ise o kısımdaki ağacın önemli olduğunu düşünüyor. İşte ağaç önemli diye düşünenler, yukrıdaki yazdığım sebepten ötürü neck thru gitarlar hakkında çeşitli varsayımlar ortaya atıyorlar.

Benim gördüğüm kadarıyla bu bağlantı şeklinin bir diğer üstün yanı ise, daha kararlı olması. Tabiki truss rod'un, ağacın, işçiliğin, kısaca gitarın kalitesinin etkisi büyük ama, şimdiye kadar en uzun süre sap ayarını muhafaza eden gitarlarım, neck thru olanlardı. Diğerlerinden daha uzun süre korudular sap ayarlarını.

Olumsuz diyebileceğimiz özelliği ise, olası bir kaza halinde, sapın tamirinin diğer bağlantılara göre daha zor, değişiminin ise imkansız olması.

Sağlamlık falan deniliyor, buna katılmıyorum. Sonuçda hepsi ağaç. Darbe yerse buda zarar görecek diğerleride. Kattığı bir uzun ömürlük yok gitara yani. Ama dediğim gibi, sap ayarı ömrü konusunda diğerlerinden çok önde geliyorlar.

Diğer yanlış bir düşünce ise, neck thru en kalitelisidir, diğerlerinden önce gelir düşüncesi. Yok böyle bir şey. Neck thru yalnızca bir bağlantı "şeklidir". Olumlu ve olumsuz yönleri vardır. Diğerlerinden üstün özellikte sağlayabilir, daha geri plandada kalabilir. Sakın bu şekilde bakmayın neck thru olayına.

Bu durumu Amerikan otomobilleri gibi düşünün. En iyisi o derseniz, büyük oldukları için dar sokaklarda park sorunu yaşayabileceğinizi, güçlü motorlarını beslemek için maaşınızın yüksek olması gerektiğini, çünkü ülkemizin dünyanın en pahalı akaryatıkını sattığını hatırlatmak isterim. Aynı bunun gibi. Olumlu yanının yanında olumsuzluklarıda var neck thru nun. Hiç bir bağlantı türünün olmadığı gibi, buda en iyisi değil. Çünkü en iyi diye bir şey yoktur enstrüman dünyasında.


Bolt-On : Sapın vidalar yardımı ile gövdede açılan yuvaya bağlanmasıdır. Dünyadaki en yaygın sap bağlantı şeklidir.


Yaygın olmasının sebebi, pek çok avantajının yanında, çok büyük maharet gerektirmeyen ve kolayca monte edilebilir olması diye düşünüyorum ben. İşte gitardan gitara kaliteli ve vasat olmasının sebebide bu. İşten anlamayan vasıfsız bir çinlide 4 vidayı alıp sapı gövdeye bağlayabilir, çok iyi bir luthierde bunu yapabilir.

Burada monte edilmesinin dışında, sap ve gövdenin uyumuda, birbirlerine mümkün olduğunca fazla temas edip etmemesi önemlidir. Düzgün yapılmış bir sapın, düzgün oyulmuş bir gövdeye maksimum noktadan temas ettirilerek yerleştirilmesi ile, bunların baştan savma yapılmış olması arasında farklar var tabiki. Tonal farkın dışında, en başta sustain farkı var.

İşte bu yüzden yukarıda "iyi yapılmış bir bolt-on neck thru sapı çokda aratmaz sustain olarak" dedim. Bu yüzden hep bolt-on gitarların sustain olarak neck thrudan çok sonra geldikleri düşünülür. Aslında sorun bağlantının bolt-on olması değil, kaliteli olup olmamasıdır.

En büyük avantajı, olası bir kaza halinde tamiratının ve değişiminin en kolay yapıldığı bağlantı türü olması. İllaki bir olumsuzluğa gerek yok, faklı sap kombinasyonları ile kullanmak istiyorsanız gövdenizi, bunada imkan veriyor.

Çoğumuzun aksine, gitar tonunda en ağır etmenin sap olduğunu söyleyen, bu şekilde düşünen amatör ve profesyonel gitaristler var. Neden bu şekilde düşündüklerini açıkladıklarında hak veriliyor açıkcası. Olumu öyle şey demeyin yani. Ama o konuya dalarsam bi bukadar daha mesaj yazmam gerek, vaktim yok kusura bakmayın =)

Yine Vai'den örnek vereyim. Gül klavyeli ve abanoz klavyeli saplar ile pek çok kez değiştirdi EVO'sunu (FLO da olabilir ama ben EVO yu değiştirdi diye hatırlıyorum.)

Olumsuzluk olarak genel kabul görmüş en büyük olumsuzluğu sustain mevzusu. Onuda açıkladım. Gerçi şu da var. Sustain sustain deniliyorda, tamamı ile herşeyi aynı, ağacı manyetiği, köprüsü vb. iki gitar yapılsa, biri bolt-on diğeri neck thru. Bu ikisi arasındaki sustain farkı zaten ne kadar olacakki!! Birinde 10 saniye diğerinde 30 saniye falan olacağını düşünüyorsanız eğer, aramıza geri dönün derim =) Yok böyle bir şey. Bu kadar fark yok ve buna imkanda yok. Aradaki fark bir kaç saniye yalnızca. Belkide o kadar bile değil =)

İşin alına gelirsek, sustainde bana göre, birinci sırada önemli olan zaman değildir. Bunuda Bu Mesajımda detaylı açıklamıştım, dileyen okusun niye böyle düşündüğümü.

Olumsuz sayabileceğimiz diğer bir konu ise, tabi üreticiden üreticiye, gitardan gitara değişir muhakkak ama, birde dip perdelerdeki ulaşım zorluğu neck thru ya kıyasla bir hayli fazla.



Şu an için aklıma gelen en belirgin yönlerini yazdım iki bağlantı şeklininde. Baştan sona okudum, tüm merak edilenlerede cevap vermişim aslında =) Değinilmesi gereken can alıca başka bir konu kaldımı bilmiyorum. Artık karar sizin.

Biraz uzun oldu sanırım, sıkılmadan okuyabilen herkese teşekkür ederim.

Saygılar, sevgiler..

[Seventh Rua]

Öncelikle yazdıkların için teşekkür ederim Uğur Abi.

İkinci bir getirisi ise, sustain kattığı yönünde. Valla ne yalan söyliyim, 2.5 3 yıl öncesine kadar bende laf etmiyor, ettirmiyordum ama, artık öyle düşünmüyorum. Muhakkak bir artış sağlıyor, katkısı var tabi, ama sırf sustain düşünülüpde neck thru alıyorsanız almayın. Hep söylerlerdi, "iyi yapılmış ve monte edilmiş bir bolt-on ile neck thru gitarın sustani yakalanabilir" diye. Gerçekten böyleymiş doğru. Kaliteli bir işçiliği ve malzemesi, donanımı olan bolt-on, neck thru bir gitarı çokda aratmayabilir sustain konusunda. Bunu bire bir görüp test ettikten sonra, artık bende böyle düşünüyorum.

Valla haklısın Dk2m'ler mesela Bolt-on olmalarına rağmen Sustain'leri canavar gibi.

İşin alına gelirsek, sustainde bana göre, birinci sırada önemli olan zaman değildir. Bunuda Bu Mesajımda detaylı açıklamıştım, dileyen okusun niye böyle düşündüğümü.

Aynen, Schecter Hellraiser C-1 denemiştim, gitara vurduğumda aynı sesi saatlerce(benim deyimimde 30+ sn.ydi sıkılıp susturmuştum ) devam eden sesi koruyarak uzayan bir sustain vardı.

[&_MuRDocK_&]

yutup123458;

Asıl ben sana teşekkür ederim.Vallahi kardeşim ellerine sağlık.Bu konu hakkında bayağı eksiğim varmış.Bende sustain için gitarı satıp neck-thru almayı düşünüyordum.Bu konuda yanılıyormuşum fakat Dediğin gibi bolt-on larda son perdelere ulaşmak bi hayli zor birde benim için dahada zor.Sanırım geçersem bu yüzden geçicem neck-thru ya.

Çok uzun mesajlarda alıntı yapmak yerine kullanıcı ismini yazmanız yeterli

[haylix]

hepsinin kendine özgü ses karakteri vardır.
fakat sustain konusunda string-thru body ve neckt thru bir gitarın farkı olmadığını söyleyen gitardan pek anlamıyordur.